Samet Yönetici
Mesaj Sayısı : 20 Kayıt tarihi : 29/11/09
| Konu: eş anlamlılar,zıt anlamlılar,adıllar.eylemler,zamirler Paz Kas. 29, 2009 9:21 pm | |
| EŞ ANLAM Aynı kavramı karşılayan farklı sözcükler eş anlamlıdır. Örneğin “ayakkabı” sözü ile “kundura” sözü aynı nesneyi karşıladıkları için eş anlamlı sayılır. Ancak bir sözcük daima başka bir sözcükle eş anlamlı olmaz. Bazen aynı sözcük farklı cümlelerde eş ya da farklı anlamlar da taşıyabilir. Cümlenin gelişine göre eş anlamlılık durumu değişir. Örneğin; “Çocuğun kara gözleri, büyüleyiciydi.” cümlesindeki “kara” yerine “siyah” diyebiliriz. Ancak “Ah alnımın kara yazısı!” sözündeki “kara” yerine “siyah” getirilemez. Çünkü “kara” sözü cümlelerin ikisinde de farklı anlamlar veriyor. Dolayısıyla ikinci cümlede mecaz anlama geldiği için yerine “siyah” sözcüğünü getiremiyoruz. ZIT ANLAMLI KELİMELER
Anlamca birbirinin karşıtı olan kelimelerdir. Siyah-beyaz, uzun-kısa, aşağı-yukarı, ileri-geri, var-yok, gelmek-gitmek,
Tüm kelimelerin zıt anlamlısı yoktur. Eylemlerde de durum aynıdır. Bir eylemin olumsuzu o eylemin karşıtı satılmaz. “sevinmek” karşıtı sevinmemek değil “üzülmek”tir.
Kelimeler arasındaki karşıtlık cümledeki kullanıma göre değişir. “doğru” kelimesinin zıt anlamlısı bir cümlede “eğri” olurken, diğerinde “yanlış” olabilir.
İki kelimenin (kökeni ne olursa olsun) anlamdaş, yakın anlamlı veya zıt anlamlı olabilmesi için aynı anlam özelliğini taşımaları gerekir. meselâ, siyah ile beyaz, ancak ikisi de gerçek (temel) anlamda oldukları zaman zıt anlamlı olurlar. Hafif olmayan anlamındaki “ağır” kelimesinin ağır olmayan anlamındaki “hafif”le zıt anlamlı olabilmesi için ikisinin de gerçek (temel) anlamda kullanılması gerekir.
Zamir (Adıl) : Cümlede ismin yerini tutan, isim olmadığı halde isim gibi kullanılabilen kelimelere denir. Zamirler, cümle içinde isimlerin yerlerini tuttukları için onların bulunduğu görevlerde bulunabilirler; özne, yüklem, nesne, zarf tümleci, dolaylı tümleç olabilirler. Zamirler, isimlerin yerlerini tutma şekillerine ve yerlerini tuttukları isimlere göre gruplara ayrılır.
Zamir Çeşitleri A. Kelime Halindeki Zamirler B. Ek Halindeki Zamirler Kelime Halindeki Zamirler 1. Kişi Zamirleri 2. İşaret Zamirleri 3. Belgisiz Zamirler 4. Soru Zamirleri
Kişi Zamirleri Kişi isimlerinin yerine kullanılan zamirlerdir.
TEKİL ÇOĞUL
1. kişi ben 1. biz 2. kişi sen 2. siz 3. kişi o 3. onlar Not: “Kendi” kelimesi de kişi zamirlerinden sayılmaktadır. Kişi zamirlerinin özellikleri : a. Kişi zamirleri, isimlere getirilen hal eklerini alabilirler. ben, beni, bana, bende, benden sen, seni, sana, sende, senden o, onu, ona, onda, ondan Birinci ve ikinci tekil kişi zamirleri, -e hal eki aldığında kök değişikliğe uğrar;İ bana, sana şekline girer. ben - e > bana, sen - e > sana b. Kişi zamirleriyle tamlama kurulabilir. Tamlayan görevinde kullanılırlar : Benim yurdum Onun evi Senin kitabın Onların sorunları İşaret zamirleri Varlıkların yerini belirtme için kullanılan zamirlere işaret zamiri denir. Tekil olanlar : bu, şu, o Çoğul olanlar : bunlar, şunlar, onlar Diğer işaret zamirleri : öteki, beriki Bu çok sağlam bir evdir. Bunları kim götürecek ? Onu kim kırdı? İşaret zamirlerinin özellikleri : a. Bu, şu, o kelimeleri, ismi belirttiğinde sıfat, ismin yerine kullanıldığında ise zamirdir. b. İşaret zamirleri de isimler gibi hal eklerini alarak çekime girerler.
Hal ekleri Tekil Çoğul -i hali bunu, şunu, onu bunları, şunları, onları -e hali buna, şuna, ona bunlara, şunlara, onlara -de hali bunda, şunda, onda bunlarda, şunlarda, onlarda -den hali bundan, şundan, ondan bunlardan, şunlardan, onlardan
c. İşaret zamirleri iyelik ekleri almaz. d. İşaret zamirleri, isim tamlamalarında tamlayan olabilirler. Bunun kapısı açık. Şunun temelleri daha sağlam.
Belgisiz Zamirler Hangi isimlerin yerini tuttuğu açıkça bilinmeyen zamirlere denir. Hepsini tekrar çözsünler. Türkçe’de kullanılan başlıca belgisiz zamirler : “biri, birkaçı, çoğu, bazısı, pek azı, tümü, bütünü, bir kısmı, her biri, herkes, başkası, hiçbiri” Belgisiz zamirlerin çoğu aslında belgisiz sıfattır. Belgisiz sıfatın sonundaki tamlanan durumundaki isim düşürülür ve kelimeye üçüncü tekil ya da üçüncü çoğul eki getirilir. Böylelikle belgisiz zamirler oluşturulur. Birkaç öğrenci geldi ; birkaçı dışarıda kaldı. Bazı sorular kolay ; bazıları zordu. Belgisiz zamirler bazı iyelik eklerini alabilirler. Birkaç-ı, birkaç-ı-mız, birkaç-ı-nız Pek çoğ-u, pek çoğ-u-muz, pek çoğ-u-nuz
Soru Zamirleri Soru yoluyla ismin yerini tutan zamirlere soru zamiri denir. Bunlar kim getirdi ? Yanında ne var ? Hangisi sizinle gelecek ? Buraya neden geldiniz ? Dilimizdeki asıl soru zamirleri, “ne” ve “kim” dir. Diğer soru zamirleri çekim ekleleri alarak türemişlerdir: “neyi, kimi, nereye, kime, nerede, kimde…” Soru zamirleri, aslında sıfat olan “hangi” ve “kaç” kelimelerinden de türeyebilir. Hangi ev güzel ? (sıfat) Hangisi güzel ? (zamir) Ek halindeki Zamirler İyelik Zamirleri İsimlerin sonuna eklenerek, onların ait oldukları kişileri bildiren eklerdir. Tekil Çoğul Ders-i-m ders-i-miz Ders-i-n ders-i-niz Ders-i ders-leri İlgi Zamiri Bir cümlede aynı ismi tekrarlamamak için ilgi zamiri kullanırız. İlgi zamiri “-ki” kelimeyle bitişik yazılır ve ismin yerini tutar. Onunkinden yaz. Benimki durmuş senin saatin kaç ? Zamir (Adıl) İsim olmadıkları halde isim gibi kullanılan bu sözcüklere zamir diyoruz. Cümle içinde zamirin karşıladığı isim ya da söz öbeği bilinmiyorsa, cümle belirsiz bir anlam taşır.
Zamirler değişik bölümlere ayrılır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz: 1. Şahıs zamirleri 2. Dönüşlülük Zamiri 3. İşaret zamirleri 4. Belgisiz Zamirler 5. Soru zamirleri
Şimdi bunları tek tek inceleyelim.
1. Şahıs (kişi) Zamirleri Şahıs isimlerinin yerine geçen zamirlerdir. Dilimizde altı şahıs olduğuna göre altı tane şahıs zamiri var demektir.
Ben biliyorum. Sen biliyorsun. O biliyor. Biz biliyoruz Siz biliyorsunuz. Onlar biliyorlar.
2. Dönüşlülük Zamiri Bu zamir “kendi” sözcüğüdür. Şahıs isimlerinin yerine geçebileceği gibi hayvan isimlerinin ya da cansız varlıkların isimlerinin yerine de geçebilir. Çoğu zaman ek alarak kullanılır.
Kendim Kendimiz Kendin Kendiniz Kendi Kendileri
Bu sözcüklerdeki altı çizili Ekler dönüşlülük zamirinin hangi şahsı ifade ettiğini gösterir.
Dönüşlülük zamirinin en önemli özelliği, diğer zamirlerle beraber kullanılabilmesidir. Böyle durumlarda zamir, pekiştirme anlamı taşır.
“Bu soruyu ben kendim çözdüm.”
cümlesinde hem “ben” hem “kendim” zamirleri kullanılmış; böylece “ben” zamirinin anlamı kuvvetlenmiş.
3. İşaret Zamirleri İsimleri, yerlerini işaret ederek karşılayan zamirlerdir. Bunlar işaret Sıfatının zamirleşmesiyle oluşmuştur.
Bu geldi. Bunlar alındı. Şu satıldı. Şunlar çağırdı. O gidecek. Onlar beğenildi.
cümlelerinde altı çizili sözcükler işaret zamirleridir. Burada üçüncü tekil şahıs için kullanılan “o” zamiriyle, işaret zamiri olan “o” zamirini karıştırmayalım. Şahıs zamirleri sadece şahıslarda kullanılır.
“O, ders çalışıyor.” cümlesinde şahıs zamiri olan “o” sözü “O, demirden yapılmış.” cümlesinde insan olamayacağından işaret zamiri olmuştur.
Ancak işaret zamirleri insanlar için de kullanılabilir.
“Bu benim kardeşim, şu da onun arkadaşı.”
cümlesinde altı çizili zamirler işaret zamiri oldukları halde şahıs isimlerinin yerlerine geçmiş. Bu durumda “o” işaret zamirinin de insanı karşılayacağı düşünülebilir. Örneğin sınıfta işaret ederek,
“Bu, tembel; şu, biraz çalışkan; o, sınıfın en iyisi.” dersek “o” işaret zamiridir. Çünkü “o” şahıs zamiri sözü edilen kişinin yanımızda olmadığı yani bizim onu görmediğimiz durumlarda kullanılır.
Bunların dışında işaret bildiren başka zamirler de vardır. Ancak bunların yapısı biraz farklıdır.
Burası eskiden boştu. Şurası sizin ev miydi? Orası pek hoşuma gitmedi. Buraları bize aitti. Şuraları temizleyin. Oraları unuttum bile ben.
cümlelerinde altı çizili sözcükler de işaret zamirleridir. Bunların dışında, “Bu kitap benim, öteki senin.” cümlesindeki altı çizili zamir gibi daha birkaç işaret zamiri de vardır.
4. Belgisiz Zamirler İsimleri, tam olarak belli olmayan bir nicelik yönünden belirten Belgisiz Sıfatlar, isimler düşünce onları karşılar ve belgisiz zamir olur.
“Bazı insanlar çalışkandır.” cümlesinde altı çizili Sıfat;
“Bazıları çalışkandır.” cümlesinde zamir olur. Çünkü “insanlar” isminin yerine geçer. Bunu birkaç örnekte daha gösterelim.
Birçok öğrenci bu konuyu bilmez.
Sıfat Birçoğu bu konuyu bilmez.
zamir Hiçbir kalemi beğenmedim.
Sıfat Hiçbirini beğenmedim.
zamir Birkaç yaşlı parkta oturuyordu.
Sıfat Birkaçı parkta oturuyordu.
zamir Sıfat olarak kullanılmayan Belgisiz Zamirler de vardır: Herkes senin burada olduğunu sanıyordu. Kimse ben haber vermeden içeri girmesin. Hepsi de çok ucuz fiyata satılmış. Bu cümlelerdeki altı çizili sözcükler sadece zamir olarak kullanılabilir.
5. Soru zamirleri İsimlerin yerlerine soru yoluyla geçen sözcüklerdir. Bu sözcüklerin yerine, sorduğu isimler getirilebilir.
“Bu çiçeği sana arkadaşından başka kim getirir?”
cümlesinde altı çizili söz, çiçeği getiren kişinin isminin yerine kullanılmıştır. Bu kişinin ismini “kim” zamirinin yerine koyabiliriz.
Çarşıdan ne aldın?
Nerede oturuyorsunuz?
Hangisi önce geldi?
Kaçı bizimle gelecek?
Zamirler, kendileri gibi ismin yerine geçen adlaşmış sıfatlarla karıştırılmamalıdır. Bunların ikisi de ismin yerine geçiyor. Ancak zamirler isimlerin herhangi bir niteliğini bildirmediği halde adlaşmış sıfatlar ismi niteliğiyle beraber karşılar.
Bu kadın dün de gelmişti.
Yaşlı kadın dün de gelmişti.
Bu cümlelerde altı çizili sözlerin ikisi de sıfattır. Birincisi işaret Sıfatı, ikincisi ise niteleme Sıfatıdır. Bu sıfatların belirttiği “kadın” isimleri cümleden çıkarılırsa,
“Bu dün de gelmişti.”
“Yaşlı dün de gelmişti.”
şekline gelen cümlelerde altı çizili sözler ismin yerine geçmişlerdir. Bu sözcüklerin anlamlarına baktığımızda “bu” sözcüğünün, yerine geçtiği ismin niteliğini bildirmediğini, “yaşlı” sözcüğünün ise bildirdiğini görüyoruz. Öyleyse birincisi zamir, ikincisi adlaşmış sıfattır.
FİİLLER(EYLEMLER)
Bir oluşu, bir durumu veya bir kılışı kip ve kişiye bağlayarak anlatan sözcüklere denir.
Pratik olarak ismi fiilden ayırmak için –me, -ma olumsuzluk ekini ya da –mak ,-mek mastar ekini kullanırız.Eğer bir kelimenin sonuna –ma ,-me olumsuzluk ekini ya da –mak ,-mek mastar ekini getirebiliyorsak o kelime fiil demektir.Getiremiyorsak o kelime isim soylu bir kelimedir.
*Geldi--------- gelmedi ,gelmek
*Oturmuş------ oturmamış, oturmak
*Söylüyorum---------- söylemiyorum, söylemek
Görüldüğü gibi yukarıdaki kelimelere –ma,-me ve –mak,-mek getirebilmekteyiz. Öyleyse bu kelimeler fiildir.
*Kitap--------- kitapma , kitapmak
Yukarıdaki ‘kitap’ sözcüğüne ise bu ekleri getiremiyoruz.Öyleyse bu kelime isimdir.
Fiiller, anlattıkları hareketin niteliğine göre değişik özellikler gösterir.Bunları üç grupta inceleyebiliriz:
a)Kılış fiilleri
b)Durum fiilleri
c)Oluş fiilleri.
Bunları birbirinden ayırt etmek için pratik olarak şu bilgiyi kullanabiliriz.:
Eğer bir fiil geçişli ise (yani ‘neyi’, ‘kimi’ sorularını sorabiliyorsak) kılış fiilidir.
*Kırmak ,atmak , dikmek, içmek, ezmek,delmek,yolmak,dizmek….
Görüldüğü gibi yukarıdaki fiillere ‘neyi kırmak?, neyi atmak…’sorularını yöneltebiliyoruz.
Öyleyse bu fiiller geçişlidir ve geçişli olduğu için de kılış fiilidir.
Fiil, öznenin kendi iradesi dışında geçirdiği değişimi anlatıyorsa ve bir hareket bildirmiyorsa o fiil oluş fiilidir.
*Sararmak ,Yaşlanmak,Uzamak, Paslanmak,büyümek,solmak,acıkmak…
Görüldüğü gibi yukarıdaki fiiller geçişli olmadığı için kılış fiili olamaz.Bir hareket olmadığı için ve eylem öznenin kendi isteği dışında gerçekleştiği için bu fiiller oluş fiilidir.
Fiil, öznenin kendi iradesinde yani kendi isteği ile gerçekleşiyorsa ve fiil bir hareket ifade ediyorsa o fiil durum fiilidir.
*Yürümek, oturmak, gitmek, çıkmak,ağlamak…
Görüldüğü gibi yukarıdaki fiiller , bir hareket bildirmektedir ve bu hareket kişinin kendi isteğiyle gerçekleşmektedir bu yüzden yukarıdaki fiiller durum fiilleridir.
Not: Durum fiilleri de oluş fiilleri de geçişsiz fiillerdir.
FİİLDE KİP: Kipler, haber(bildirme) ve dilek (isteme) kipleri olmak üzere ikiye ayrılır.
a)Haber Kipleri: Zaman eklerinin hepsine birden haber kipleri denir.Haber kipleri şunlardır:
1)Öğrenilen(duyulan) (miş’li) Geçmiş Zaman: Fiillere –miş ,-mış, -muş,-müş ekleri getirilerek sağlanır.Bu eylemler daha çok başkasından duyulma, aktarılma anlamı taşırlar. Bazen de farkında olmadan yapılma bildirir.
*Evleri yanmış.(başkasından duyma)
*Seni sormuşlar. (başkasından duyma)
*Aaa ! çorabım kaçmış. (sonradan farkına varma)
*Mutfakta elimi kesmişim. (sonradan farkında olma)
*Bu solmuş elbiseleri giymemelisin.(sıfat fiil eki)
2)Görülen (di’li) Geçmiş Zaman: Eylemlere “dı,di,du,dü,tı,ti,tu,tü” ekleri getirilerek yapılır. Anlatan kişi harekete bizzat tanık olmuştur, eylemi görmüştür.
*Evleri yandı.
*Hep birlikte geziye gittik.
*Sınavı kazanabileceğini söyledi.
*Kalbim Ege’de kaldı.
*Beraber yürüdük bu sahillerde.
*Burada her zaman tanıdık insanlara rastlayabilirsiniz.(sıfat-fiil eki)
3)Şimdiki Zaman: Eyleme –yor eki getirilerek yapılır.Eylem ile anlatış aynı zamanda gerçekleşir.
*Ders çalışıyorum.
*Ne diyor?
*Çocuklar yine kavga ediyor.
Not: -makta,-mekte eki de fiile şimdiki zaman anlamı katar.
*Bir soğuk yatakta büzülmekteyim.
*Lütfen sessiz olun şu an ders çalışmaktayım.
4)Geniş Zaman: Eylemlere –r, -ar, -er ekleri getirilerek yapılır.
*Senden sana sığınırım.
*Her sabah yürürüm.
*Bu yolun sonu nereye çıkar?
*Hep böyle güler yüzlü müsün? (sıfat-fiil eki)
Not: Geniş zamanın olumsuzu –mez, -maz’dır. Ancak 1.tekil ve 1.çoğul çekimlerde –me ,-ma
şeklini alır.
*Gelmezsiniz ___ gelirsin *gelmem____gelirim
5)Gelecek Zaman: Eylemlere –ecek , -acak eki getirilerek yapılır.
*Sana olan aşkımı haykıracağım.
*Gelecek de bir gün gelecek.
*Mektuba yazacak sözüm kalmadı.
*Okuyacak da adam olacak.
*Açacak nerede?
b)Dilek Kipleri: Fiilin gerçekleşmesini ya da gerçekleşmemesini dilek,istek,gereklilik veya emir kavramları içerisinde veren kiplerdir.Bunlar haber kipleri gibi belirli bir zaman anlamı taşımazlar.
1)Dilek-şart kipi: Fiillerin kök ya da gövdelerine –se ,-sa eki getirilerek yapılır.Dilek- şart kipi cümleye bazen ‘şart(koşul)’ anlamı katarken bazen de ‘dilek’ anlamı katar.
*Ah şu sınavı bir kazansam!
*Sana olan duygularımı açıkça bir söyleyebilsem!
*Çalışırsan kazanırsın.
*Yaramazlık yaparsan bir daha seni getirmem.
2)İstek kipi:Fiil kök ya da gövdelerine –e, -a, -ayım, -eyim, -alım, -elim getirilerek yapılır.
*Sana duyduklarımı anlatayım
*Seninle yine görüşelim. *Bunu böyle bilesin
3)Gereklilik Kipi: Fiil kök ya da gövdelerine –meli,-malı getirilerek oluşturulur.
*Bu deneme sınavında birinci olmalıyım.
*Bu sorunun bir çözüm yolu olmalı.
*Şimdiye eve varmış olmalı. (olasılık, ihtimal)
4)Emir Kipi:Eylemin gösterdiği hareketin emir biçiminde yapılması gerektiğini ifade eder.
*Söyle yanıma gelsin.(3.tekil kişi emir eki)
*İçeri buyrunuz. (2.tekil kişi emir eki)
*Lütfen işlerinizi iyi yapınız. (2.çoğul kişi emir eki)
*Çeneni kapa. (2.tekil kişi emir eki)
*Beni beklesinler (3.çoğul kişi emir eki)
Not: Emir ekleri ile şahıs eklerini birbiri ile karıştırmamak gerekir.Şahıs ekleri hiçbir zaman fiilin üzerine direkt olarak gelmez; ancak bir kip ekinden sonra gelebilir.Emir ekleri ise fiilin üzerine direkt olarak gelir.
*Geliyorsun ,gitmelisin (şahıs eki)
*Gelsin ,gitsin (emir eki)
FİİLLERDE BİRLEŞİK ZAMAN:Fiillere kip eklerinden sonra –idi ,-imiş, -ise ekeylemlerinden biri getirilerek yapılır.Kısacası, iki kip ekinin üst üste gelmesi durumudur.
*Yüzüme bu türlü bakmayacaktın. (Gelecek zamanın hikayesi)
*Gözünden akan bir damla yağmur olsaydım.(Şart kipinin hikayesi)
*Sen de gelecekmişsin.(Gelecek zamanın rivayeti)
*Bunu daha önce yapmalıymışım. (Gereklilik kipinin rivayeti)
*Bu konuyu anlarsanız netleriniz de artar. (Geniş zamanın şartı)
*Gülüyorsam mutlu olduğumdan değildir. (Şimdiki zamanın şartı)
*Bu köyde iki genç yaşarmış.(Geniş zamanın rivayeti)
FİİLLERDE ANLAM (KİP,ZAMAN) KAYMASI: Fiil çekimlerinde kullanılan kip ve zaman ekleri her zaman kendi anlamlarında kullanılmazlar.Bu ekler birbirlerinin yerlerine de geçebilir. İşte bir zaman kipi ya da bir dilek kipi başka bir kipin yerine kullanılmışsa burada bir zaman (anlam , kip) kayması var demektir.
*Derslerime her hafta düzenli olarak çalışıyorum.
*Arkadaşlar, bundan sonra daha yoğun bir şekilde çalışıyoruz.
*Fatih, o yıllarda pek çok sefer yapar.
*Soruları sonra çözersiniz.
*Mektubu yarın alır.
*Bütün bu soruları çözeceksin.
*Eser Selçuklulardan kalma olacak.
*Sabahları, erken kalkmayı seviyorum.
*Allah’ım bize yardım et.
EK-FİİL (EK-EYLEM): Ekfiil “i” fiilidir tek başına bir anlamı yoktur.Ekfiilin iki görevi vardır:1)İsim ve isim soylu kelimelere gelerek bu kelimelerin cümlede yüklem olmasını sağlar.(O iyi bir öğrenciydi.) 2)Çekimlenmiş fiillere gelerek birleşik zamanlı fiiller yapar. (Koşuyordum)
“-imek” dört basit çekimi vardır.Basit çekimli durumlarda sadece isim soylu sözcüklerde bulunur.
1)Bilinen Geçmiş Zaman(idi): Çalışkandım (çalışkan idim) ,çalışkandın ,çalışkandı ,çalışkandık, çalışkandınız,çalışkandılar
Ekfiil sadece isme değil edata ,zamire,sıfata, tamlamalara da gelebilir.
*İşte tüm bunları yapan oydu. (o idi) (ekfiil zamire eklenmiştir)
*Bu yaptıklarım senin içindi.(için idi) (ekfiil edata eklenmiştir)
2)Öğrenilen Geçmiş Zaman (imiş): İşçiymişim (işçi imişim) ,işçiymişsin,işçiymiş,işçiymişiz, işçiymişsiniz, işçiymişler
3)Şart Kipi (ise): Öğretmensem (öğretmen isem) ,öğretmensen ,öğretmense ,öğretmensek ,öğretmenseniz, öğretmenseler
4)Geniş Zaman: Ekfiilin geniş zamanında “i” fiili bugün tamamen düşmüştür.Ekfiilin geniş zaman ekleri sadece isme gelir.Çekimi şu şekildedir:
*İyiyim ,iyisin ,iyi(dir),iyiyiz,iyisiniz,iyidirler
Ekfiilin olumsuzu “değil”dir.Ekfiili bulmak için isme “değil” ekleriz.
*Öğrenciyim ---------- öğrenci değilim.
Önemli Uyarı:Ekfiilin geniş zamanına şekilce benzeyen diğer eklerle ekfiilin geniş zamanı karıştırılmamalıdır:
*Geliyorum (şahıs eki)
*Hastayım (ekfiilin geniş zamanı)
*Babam (iyelik eki)
*Babayım (ekfiilin geniş zamanı)
*Ölüm (Fiilden isim yapım eki)
*Benim kardeşim [tamlayan (ilgi) eki]
*Sen ne kadar güzelsin. (Ekfiilin geniş zamanı)
*Sen yine bana döneceksin. (şahıs eki)
YAPILARINA GÖRE FİİLLER:
Yapılarına göre fiiller üç grupta incelenir.
A) Basit Fiiller:
Hiçbir yapım eki almamış fiillerdir. Fiil köklerine gelen çekim ekleri (zaman, şahıs) fiilin anlamını değiştirmediğinden böyle fiillere de basit fiil denir.
* Durmuş bir saat de günde iki kez doğruyu gösterir.
* Güzel söz söyleyebilmek için güzel düşünmek gerekir.
* Dostluk bir şemsiyeye benzer.İnsan onları ancak kötü havalarda ister.
* İstediğim her şeyi yaptım;çünkü yapamayacağımı düşündüğüm şeyi istedim.
* Büyük adam büyük olduğunu; büyüklüğün küçüklük olduğunu bilir.
B) Türemiş (Gövde) Fiiller:
Yapım eki almış fiillerdir. Türkçede fiil türetmenin iki yolu vardır:
1) İsim kök ya da gövdelerinden fiil türetme:
* güzel-leş *sarı-ar *ışıl-da *göz-le
*az-al *ben-imse *ince-l *düz-el
*su- sa * sivri-l *yaş-a * kan-a
2) Fiilden fiil türetme:
* sev-in *çık-ar * kız-ış *bak-ış
* öl-dür * taşı-t *at-ıl *kan-dır *koş-tur
C) BİRLEŞİK FİİLLER:
En az iki sözcüğün birleşmesiyle oluşan fiillerdir.
Üç grupta incelenir:
A) Anlamca Kaynaşmış Birleşik Fiiller:
Bir isimle bir fiilin anlam yönünden birleşip kaynaş -masıyla oluşur. Bu sözcüklerden biri ya da ikisi ger -çek anlamını yitirir.Deyimlerin çoğu bu türe örnektir.
* Sen kimsin ki bana kafa tutuyorsun?
* Bu tehditlerinle gözümü korkutamazsın.
* Annemin yemekleri hoşuna gitti mi?
* Odasında kitaplarına göz atıyordu.
* Adama laf anlatmaktan dilimde tüy bitti.
* Konuşulanlara ben de kulak kabarttım.
* İş için yüzlerce kişi başvurmuştu.
B) Yardımcı Fiillerle Yapılan Birleşik Fiiller:
İsim soylu bir sözcüğün üzerine –et , -ol , -kıl , -eyle
gibi yardımcı eylemler getirilerek yapılır.
* Seven bu gönül seni asla terk etmeyecek.
* Hayat uykuyla uyanıklık arasında raks eder.
* Bu usanç duyan gözlerim bir şeyde karar kıldı.
* Seyreyleyelim mehtabı yıldızların altında.
UYARI 1: Bu türle yapılan birleşik fiilin isim kısmında bir ünlü düşmesi ya da bir ünsüz türemesi varsa birle- şik fiil bitişik yazılır.
* Akşamı seyredeyim senin bakışlarında.
* Benliğime hakim olur bir deli rüzgar.
* Bir gün yeniden bana döneceğini hissediyorum.
* Ama dönsen de seni asla affetmeyeceğim.
* Sabreden derviş muradına ermiş.
UYARI 2 : Et- , ol- yardımcı eylemleri tek başına bir anlam taşıyorsa ve önündeki isimle kaynaşmamışsa kendi görevinde kullanılmış demektir yani asıl fiildir.
* Ben ettim sen etme.
* Köyümüzde şimdi kirazlar olmuştur.
* Elindeki gömlek ancak beş milyon lira eder.
* Boş zamanlarımda kütüphanede olurum.
C) ÖZEL ( KURALLI ) BİRLEŞİK FİİLLER:
İki fiilin birleşmesi yoluyla oluşur. Tamamı bitişik yazılır. Dört grupta incelenir:
1) Yeterlilik Fiili ( fiil + ebil-) :
Cümleye gücü yetme ve olasılık anlamı katar.Fiilin üzerine ebilmek getirilerek oluşturulur.
* Okula geç kalırsam öğretmenim kızabilir. (o)
* Bu genç yaşımda ölebilirim (o)
*En güzel şiirlerimi söylemeden gidebilirim buralardan (o)
* Bir gece ansızın gelebilirim. (o)
* Sevinçten kapında bayılabilirim.
* Sınıfı geçebilirim (g.y)
UYARI: Yeterlilik fiilinin olumsuzunda bil- fiili düşer. Fiilin üzerine –ama , -eme getirilerek yapılır.
* Yapabilirim à yapamam. (yeterlilik birleşik fiilinin olumsuzu)
* yaparım à yapmam ( geniş zamanın olumsuzu)
* Görebilirsin à göremezsin (yeterlilik birleşik fiilinin olumsuzu)
* Atamam kendimi mavi denize dünya güzel. (atabilirim: yeterlilik birleşik fiilinin olumsuzu)
2. Tezlik Birleşik Fiili: (Fiil+iver-):
Cümleye tezlik çabukluk anlamı katar.
* Uzanıp tutuver elimi ne olur geri dön.
* Akşamın derin kızıllığında kayboluverdim.
* Uzanıverse gövdem taşlara boydan boya.
* Polisler kaçan hırsızı yakalayıverdi.
* Annesini görünce yanına koşuverdi.
NOT: Olumsuzluk eki –ma, -me asıl eylemden sonra gelirse önemsizlik, yardımcı fiil olan ver- den sonra gelirse olumsuz tezlik bildirir.
* Sen de o filmi görmeyiver. (önemsizlik)
* Her şeye maydanoz oluverme. (olumsuz tezlik)
3. Süreklilik Birleşik Fiili (fiil+ edur, kal, gel):
Cümleye devam etme, süreklilik anlamı katar.
* Bu hikaye yıllardır süregelir.
* Televizyonun karşısında uyuyakalmışım.
* Gidedursun turnalar, gurbet ellere.
* Listede ismimi göremeyince listeye bakakaldım.
4. Yaklaşma Fiili (fiil+ eyaz) :
Eylemin gerçekleşmesine çok az bir zaman kaldığını ifade eder.Az kalsın olacaktı anlamı verir.
* Kaldırımda yürürken düşeyazdım.
* Onu karşımda görünce korkudan öleyazdım. | |
|